Sosyal medya okumayan bir nesil ortaya çıkardı ve okumayı bırakıp hazır bilgilerle yola gidiyoruz.

Bilgilerin doğruluğunu çoğunlukla kabul ediyoruz. Bu yol en doğruya ulaşmada yanlış bir yöntemdir.

Bu sosyal medyayı arkadan yönetenlerin bir çok maksadı olabilir; insanları tanımak, niyet okumak, sırlara vakıf olmak, yüzeysel ve basit düşünmeyi teşfik etmek, kitleleri bölerek yönetmek, iç kavgaları organize etmek ve toplumlar üzerine ileriye dönük projeler gerçekleştirmek.

Artık sosyal medya, görsel basın ve yayın kuruluşları adeta toplumu esir almış durumda olup kitap okuma, araştırma ve düşünme çok geri plana düşmüştür.

Dünyanın geleceğiyle ilgili olarak uzun zaman dilimi için insanların kodlarıyla oynama fırsatını kollayan ve düşünceyi esir alma ve istediği doğrultuda toplumları yönetmek için düşünceye müdahale etmek projecilerin temel niyetleridir.

Düşünceye müdahalenin önemli bir tarafı da düşünmeyi yok etmektir.

Bunu okumayı ortadan kaldırarak düşünme fazlarını devre dışı bırakarak yapmak niyetleridir. Hani çalışan demir ışıldar deriz, bu doğrudur.

Benzer olarak düşünce düşünceyi doğurur. Bizim adımıza başkaları düşünüyorsa o zaman biz etkisiz elemanız demektir.

Bu acı verici bir durumdur. Üzerimize uygulanan makro planları fark ediyoruz ancak mikro planlar daha tehlikeli ve yok edicidir.