Tevfik Fikret TAŞKIN

Tevfik Fikret TAŞKIN

SIFIRIN ALTINDA 40 DERECE VE İMAN ATEŞİ

SIFIRIN ALTINDA 40 DERECE VE İMAN ATEŞİ

Yıl 1914, Osmanlı Devleti, I. Dünya Savaşı içinde, aynı anda birçok cephede düşmanla savaşa girmiş, Almanya ile müttefik olmuş durumdayız. Enver Paşa’nın yıldızı parlamış ve Harbiye Nazırı (Millî Savunma Bakanı) olarak ordunun yönetimini eline almış.


İki Alman zırhlısına Türk bayrağı çekilmiş. “Yavuz ve Midilli” isimleri verilerek Karadeniz’e açılmalarına müsade edilmiş. Fakat bu gemiler Rus limanlarını bombaladığı için resmen savaşa girmişiz.


Bu saldırı üzerine, Rus-Kafkas Ordusu 30 Ekim 1914’te, Ağrı Dağı’ndaki sınır üzerinden harekete geçmiş. Rus ordusu, yedi ayrı koldan Anadolu’ya girmiş. Erzurum’un Pasinler ilçesine kadar ilerlemiştir.


Üçüncü Ordu, 3-9 Kasım 1914 tarihlerinde, Köprüköy Meydan Muharebesi’nde Rus ordusunu yenmiş. Böylece Rusların ilerlemesi durdurulmuştur. Fakat ordumuzun içinde bulunduğu durum ve kış şartları yüzünden Ruslar takip edilememiştir.


Enver Paşa, kış şartlarında Ruslara harekat yapılmasının doğru olmadığını savunan ordu komutanı Hasan İzzet Paşa’yı görevinden azletmiş. Ruslara karşı harekat emri vermiştir.


Üçüncü Ordu’nun 9., 10. ve 11. kolorduları , 24 Aralık 1914’te, -39 dereceyi bulan soğukta Büyük Sarıkamış Çevirme ve Kuşatma Harekatı’na başladı.


Allahu Ekber Dağları’nı aşıp Sarıkamış’a ulaşmaya çalışan askerlerimiz teçhizat bakımında son derece zayıftılar. Hatta bir kısım askerin üzerinde paltosu, ayağında ayakkabısı yoktu. Buna rağmen bir an bile tereddüt etmeden yola çıktılar ama askerlerimizin çoğu, dizanteri, tifo ve soğuk yüzünden hayatını kaybetti.


150.000 kişilik Osmanlı ordusunun 90.000’i (Bazı kaynaklara göre, 60.000’i.), Sarıkamış’a hiç ulaşamadan Allahu Ekber Dağları’nda, Hakk’ın rahmetine kavuşup düşmana tek bir kurşun bile sıkamadan şehit oldular.


Bu harekatı bizzat yöneten Enver Paşa ve yanındakiler Sarıkamış İstasyonu’na girdiler. Üçüncü Ordu’nun çetin kış şartları ve malzeme eksikliği yüzünden nasıl perişan olduğunu kendi gözleriyle gördüler.


Hayal kırıklığına uğrayan Enver Paşa, en ön saflara kadar girmiş, elinden geleni yapmış ama çaresiz kalınca Üçüncü Ordu’ya destek sağlamak için İstanbul’a dönmüştür. Böylece, Sarıkamış Harekatı tam bir hüsranla son bulmuştur.


Düşmanın arkasına geçip yok etmeyi amaçlayan bu harekat, maalesef hazırlık yapılmadan, çevre ve iklim şartları hesaba katılmadan yapıldığı için tam bir kayıpla sona ermiş, on binlerce askerimiz kar,açlık, sefalet, bit ve pire istilası yüzünden bulundukları çadırlarda, damlarda, yol kenarlarında ölmüştür.


90.000 Türk askeri, şehadet şerbetini içip yüceler yücesi şehitlik makamına yükselirken, Ruslar, 32.000 kayıp vermiştir.


Bizim kaybımız, 90.000 kişi ile sınırlı kalmamış, Doğu Anadolu’yu koruyan Üçüncü Ordu her bakımdan zayıf düşmüştür.


Savunmasız kalan Doğu Anadolu’ya Rus askerleri ve Ermeni komitacıları girmiş, Van, Muş veBitlis’i işgal etmişlerdir.


Rus ve Ermeni güçleri işbirliği yaparak savunmasız durumdaki sivil halkı binbir türlü işkence ile yok etmeye başlamış ve Müslüman Türklere karşı büyük bir soykırım gerçekleştirmişlerdir.


Dünyada emsali görülmemiş işkenceler uygulanarak Müslüman Türk nüfusu yok edilmek istenmiştir. Bu işkencelerin belgelerini her yerde bulabilirsiniz.


Üçüncü Ordu bu kısa süre içinde tekrar toparlanmış ve Enver Paşa’nın desteğiyle, önce Ermenileri, sonra Rusları püskürtmüştür. Yaşanan dramı, I. Dünya Savaşı sonunda kahramanlık destanına döndüren Üçüncü Ordu, Kurtuluş Savaşı’mızın da özünü oluşturmuştur.


Bu sayede de yok edilmek istenen Osmanlının küllerinden yeni, gencecik Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur.


Sarıkamış’ta ruhları donduran o soğuktan, Müslüman Türklerin iman ateşiyle yeni ufuklar açılmış ve takip eden yıllarda Türk ordusunun binlerce, yeni kahramanlık destanı yazmasına yol açmıştır.


Ben de Türk’ün sarsılmaz inancını, vatan sevgisini gösteren Sarıkamış Harekatı’nda şehit olan kahraman askerlerimize sonsuz minnettarlık duygusu içinde şükranlarımı sunuyorum.


Ey Şehitlerimiz, sizler sayesinde bizler bugün, vatanımızda, özgürce yaşayabiliyoruz. Mekânınız cennet, nur olsun, hayır dualarınız üzerimizden eksik olmasın...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tevfik Fikret TAŞKIN Arşivi