Burak İĞLİKÇİ

Burak İĞLİKÇİ

Enformasyon Savaşı

Enformasyon Savaşı

Öncelikle enformasyon savaşı nedir? Onun tanımını yapalım. 

Açık kaynakları incelediğimizde karşımıza çıkan, haberleşme, bilgilendirme gibi tanımlar çıkmaktadır.

Bir nevi bilgilerin çarptırılarak yanlış algı uyarlanıp bu savaşı enformasyon sahalarında sürdürmektir.

Yaşadığımız teknoloji ve bilgi çağında dünya genelinde yoğun olarak devletler,arasında en yoğun biçimde enformasyon savaşı yürütülmektedir.

İç ve dış basını yakından takip edersek, enformasyon savaşını az çok anlamış oluruz. Nasıl yani der gibi oldunuz örneklendirelim, yalan haberlerin sayısının artması gibi. Yalan habere göre toplumu harekete geçiriyorlar.

Resim, video veya çarpıtıcı görüntüleri sahneye koyarak izleyenlere karşı algı yapılıyor. Günümüzün Tv programları toplumsal olarak izleyen kitleyi etkilemektedir. Bir nevi manipüle edilmiş enformasyon savaşı  yürütülmektedir.Hedeflenen ise insan beynidir.

Kültürümüze, geleneklerimize, vatanımıza, dinimize,birlik ve beraberliğimizi  zedeleyecek programlarla, psikolojik sanal savaşlarla üzerimize geliyorlar.

Aile yapısını bozmaya yönelik programlar, diziler. İslam dinini karalayacak islamofobi faaliyetlerine kadar tutunda hepsi enformasyon savaşını kapsıyor.

Bu savaşta toplum olarak bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Sosyal medyada veya çeşitli medya programlarında ki izlediğimiz veya duyduklarımıza  kendimizi sorgulamadan araştırmadan inanmamalıyız.

Gelişen teknolojiyi yakından takip etmeliyiz. Her türlü kitlesel ve toplumsal olayların arkasında ki görünmeyen ve bu olayları sahneleyen senarist batılı istihbarat örgütleridir.

Taktikleri  aynı enformasyon savaşı ve zihin kontrolü etkili propaganda ile algı yönetimi gibi faaliyetleri ile kitleleri yönlendirmektedirler. Görmesini bilen  gözler için hiç birşey gizli değildir.

Medya ile yürütülen bu savaşta, milletimiz savunmasız bırakılmıştır. Daha acısı milletimiz, kendi medyası tarafından da hedef tahtasına konulmuştur.

Başka bir deyişle, yerli ve yabancı medya, Dini ve milli değerlerimizi birlikte topa tutuyorlar.

Eski savaşlar toprak içindi ülkelerin genişlemesi içindi. İkinci savaşlar ise üretim kapasitelerinin kontrolü içindi. Üçüncü nesil savaşlar ise bilginin kontrolü içindi . Geçmişten günümüze anlıyoruz ki bilginin gücü ve önemi bu denli önemlidir. Anlayacağımız savaş tüm cephelerde sürüyor. 

Enformasyon savaşının stratejilerinden biri de “yeni terimler uydurmaktır.” Bazen öyle oluyor ki, en şuurlu insanlar bile, bilmeyerek uydurulan bu terimleri kullanabiliyor. Onun için çok dikkatli olmak gerekiyor.Hiç bir şey göründüğü gibi değildir.

Dünya medyası ve sosyal medyada ki enformasyon unsurları bunları kitlelere  sunarken arka planda ne gibi entrikalar veya ülkeler yararına ne anlaşmalar sürdürülüyor. Merak konusu.

Sosyal medya da paylaşılan bir çok içeriği kitle gerçek olarak kabul eder. Ve birbirlerine kaynak olarak gösterirler her paylaşım gerçek değildir. Sosyal medya psikolojik savaş alanı sahasıdır. Enformasyon savaşının yürütüldüğü sosyal medya alanları. Türkiye'de manipülatif olarak kullanılmaktadır.

Net olmayan bilgi ve paylaşımlara itibar etmeyin. Milli bilincin farkında olalım. Farkındalık çok önemlidir. Millet olarak  çağın savaş tekniklerinin farkında olacağız yaşadığımız 21'nci yüzyıl enformasyon çağıdır.

Ülke ve Milletimizin çıkarı için bilhassa gelecek kuşaklar için bilinçle hareket etmek zorundayız. Zihinlerimiz işgal altında enformatik bilgilerle bu işgali bilinçli düşünerek ve toplumumuz için faydalı düşünerek birlik ve beraberlik içinde bu zihin işgalini de bertaraf edeceğiz.

Yaşadığımız çağ. Bilgi ve teknoloji çağının yoğun yaşandığı bir yüzyıldır. Bu yüzyılın düşmanları,aktörleri değişmedi sadece değişen çağa uygun savaşlar oldu. Nedir bu savaşlar. Psikolojik savaşlar, Hibrit savaşlarda diye biliriz propaganda, enformasyon savaşı etki ve nüfuz ajanlığı, algı yönetimi, siber saldırılar, biyolojik savaşlar, doğal afet, haarp savaşları, örtülü operasyonlar.

Evet bu saydığım savaş türleri pek bilinmez ama perde arkadasın da yarı açık, yarı örtülü bu savaşı devletler sürdürürler. Bizde ülke olarak bu savaşın içindeyiz ve üzerimize her alandan saldırıyorlar.

Operasyon çekiyorlar. Ajanlar artık saha da değil masa başında, sosyal medya sayfalarında algı operasyonları ile zihinleri işgal etme savaşı vermektedirler.

Resmi açıklama dışında hiç bir habere itibar etmeyelim. Küreselleşen dünyada bizlerde varız. 

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Burak İĞLİKÇİ Arşivi