Orhan KAŞIKÇI

Orhan KAŞIKÇI

Devlet Bahçeli ve HDP’nin Kapatılması

Devlet Bahçeli ve HDP’nin Kapatılması

PKK kontrolünde ki HDP milletvekilleri Cumhuriyetimize, vatan bütünlüğümüze ve milli birliğimize karşı en ağır suçları işlemişlerdir. 12 Mart 1971 muhtırasının ardından yaşanan gelişmeler PKK’nın temellerinin atılmasına da neden olmuştur. Abdullah Öcalan’ın amacı Kürdistan İşçi Partisini yani PKK’yı kurmaktı. PKK kurulduğu yıllarda Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerinde yaşayan Kürt vatandaşlarını; Türk ırkından ayrı bir ırk olduğunu, Türk devleti tarafından sömürüldüklerini, dil ve kültürlerinin asimile edildiklerini savunarak Türkiye’nin Doğu ve güneydoğuyu içine alacak şekilde ve Suriye, Irak ve İran toprakları üzerinde bağımsız bir Kürdistan devleti kurmaktı. Ağı bu kurt sorununun “silahlı mücadeleyle” çözülebileceğini savunmuştur.

PKK eşittir Kürdistan İşçi Partisidir. Amacı bellidir. Yüce meclisimizde ki adı da HDP’dir. HDP ve PKK aynı ideolojileri ve aynı hedefleri olan iki örgüt. Biri dağda silahlı, diğeri mecliste “Korunaklı”. İç işleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu’nun üstün gayretiyle dağda ki PKK bitmek üzere. Kafalarını mağaralardan çıkaramaz oldular. Darbe üstüne darbe yediler. Dağda ki eşkıyanın nesli tükenmek üzereyken, koruma alınanlar meclise sığınmışlardır. Sıranın kendilerine geldiklerini bildikleri için sürekli yanlarına arkadaş aramaya başlamışlar. CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi bu eşkıya grubuna kalkan olmaya çalışmaktadırlar. Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere Akşener ve Karamollaoğlu doğruyu göremez olmuşlar. HDP’nin kurucularından başlayarak, yargıya takılıp içeri alınanların sayıları bir hayale fazla. Kimler yok ki; Yerel seçimle yok tehditle kazandıkları belediye başkanları, parti yöneticileri ve sayamadığım kadar milletvekili. PKK ve HDP’yi destekleyen parti ve yöneticilerinin Demirtaş aşkında anlamış değilim.

İmamoğlu, Kılıçdaroğlu, Akşener, Karamollaoğlu ve nicelerinin de son zamanlarda bir Demirtaş hayranlığı başladı. Avrupa insan hakları devreye girdi ve hepsi demokrat oldu.

Güzel vatanımın ne kadar çok düşmanı varmış. Son zamanlarında Sayın Devlet Bahçeli’nin “Hdp Kapatılsın” çağrısı yavaş yavaş ses bulmaya başladı. Sayın Bahçeli’nin çağrısına topyekûn destek vermeliyiz. Ülkemde bir hiç uğruna kitle partileri kapatılmadı mı? Laiklik elden gidiyor dendi, Bölücülük dendi, Şeriat partisi dendi ve kısa zamanda kapatılmadı mı? Ve siyasi yasaklar gelmedi mi?

Sayın Bahçeli doğru yoldadır. Milletinin Sesi olmaya devam ediyor. Bu kapatılma siyasi bir oy alma avcılığı değildir. Bahçeli kurt bir siyasetçisidir. Bir tespiti olmasa bu konuyu bu kadar ciddiye almazdı. Evet K-A-P-A-T-I-L M-A-L-I-D-I-R. Neden kapatılmalıdır biliyor musunuz? “Apo’nun heykelini dikecek” demek ülke bütünlüğümüzü parçalamak değil midir? “PKK sizi tükürüğünde boğar” demek, “Biz sırtımızı ypg’ye, ypc’ye, pyd’ye yaslıyoruz?” Demek kapatılma nedeni değil midir?

Anayasamızın 68 ve 69. Maddeleri gereğince “Devletimizin bağımsızlığına, Ülkemizin ve Milletimizin bölünmez bütünlüğüne” karşı eylemlerin odağı haline geldiği için Hdp kapatılmalıdır. Parti kapatılmasını doğru bulmuyorum ama ülkem için siyasi bir tehdit haline gelen bu parti kapatılmalıdır. Bu partinin demokrasiyle, insan haklarıyla uzaktan yakından bağlantısı yoktur. Ülkemin bölünmez bütünlüğü tehlikededir. Dün partilerin kapanması için uğraşan CHP bugün bu şer partisinin kapanmasına karşı geliyor.

Bahçeli’nin sesine tüm siyasi partiler destek vermelidir. Millet olarak bu partiyi meclisimizde görmek istemiyoruz. Sonuna kadar Sayın Devlet Bahçeli’nin çıkışını destekliyoruz. Bu PKK partisinin yanında olup kahvaltı yapanları da şiddetle kınıyoruz. Bu vatan bu şer odaklarının düşündükleri kadar basit objeler üzerine kurulmamıştır.

Çanakkale şairi Sayın Necmettin Halil Onan’ın yazdığı gibi;

Dur yolcu!

Bilmeden gelip bastığın Bu toprak,

Bir devrin battığı yerdir.

Eğil’de kulak ver bu sessiz yığın.

Bir vatan kalbinin attığı yerdir.

Böyle şakır yığınlar, ay-yıldızlar, Nine Hatunlar, Sütçü İmamlar, Halis Demirler ve Eren Bülbül’ler gibi nice somut kahramanlıklar üzerine kurulmuştur bu şanlı devlet.

Sayın Devlet Bahçeli bir liderdir. Sonuna kadar da vatanının ve milletinin yanındadır. Hükümete verdiği desteğinin savunucusu, iç ve dış güçlerin ülkem için bir tehlike olduğunu gören bir liderdir. Kararlılıkla Sayın Erdoğan’a verdiği desteğin hiçbir amaç ve beklenti içinde olmaması takdire şayandır. Devletini ve milletini seven tüm ülkücü kardeşlerimin de bu şer odaklarına karşı Sayın Devlet Bahçeli gibi koşulsuz destek vermelidir. Bu şer odaklarının amacı siyaset yapmak değil, ülkemin bağımsızlığını ve bütünlüğünü yok etmektir. Bu şer partisine tepkisini koyan Sayın Devlet Bahçeli’nin yanında hükümetimize destek verilmesi gerekmektedir. Bu şer partisini içimize Haçlı zihniyetlerinin soktuğu aşikardır. Bunlar Haçlı zihniyetidir. Bunlar Haçlı ordularıdır. Bu ordularının içerisinde; Avrupa’dan, Asya’dan, kısacası tüm dünyadan millet gizlidir. Biz tek millet ve tek devletiz. Dostumuzda düşmanımızda bellidir. Bu şeref yoksunu Haçlı gruplarının Türkiye üzerinde ki uzantısı PKK veya hdp’dir. Bunların tek hedefleri önce Türk Devletini sonrada İslam’la Müşerref olduğumuz dini ortadan kaldırmaktır.

Sayın Devlet Bahçeli’nin Sayın Erdoğan’a verdiği destek içinde bu şifre vardır. Türk Milletini ve Dinimizi ortadan kaldırmaktır. Ülkemizdeki şer odakları bunu görmezler ama iyi bilirler. Bunu gönül gözleri açık olan liderler görür. Ülkesini seven vatan evlatları görür. Namusunu, şerefini Haçlılara teslim etmeyen insanlar görür. Camilerimizin karşısında kilise çanlarının çalmamasını isteyen insanlar görür. Şehit topraklarımızda Haçlı zihniyetlerinin gezmesini hazmedemeyen insanlar görür. Bu şer odakları bunları göremez. Helal süt emmiş vatan evlatları görür. Sayın Erdoğan görür, Sayın Devlet Bahçeli görür.

Allah yar ve yardımcınız olsun.

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Orhan KAŞIKÇI Arşivi