Prof. Dr. Mehmet BİREY

Prof. Dr. Mehmet BİREY

Eğitimin beş temel görevi

Eğitimin beş temel görevi

Eğitimin beş temel görevi ; milli olmalıdır, ilmi olmalıdır, birleştirici olmalıdır, araştırmacı olmalıdır, insan haleti ruhiyesine uygun olmalıdır. Şimdi eğitim denince eğitilmeye muhtaç bir varlıktan veya varlıklardan bahsediyoruz, demektir. Bu varlık önce insandır. Bugün insanlık Afrika ormanlarında yaşayan ilkel kabilelerden çok farklı bir yerdedir.  İnsanlığın bu noktaya gelmesi eğitimin önemini kavramasıyla doğrudan alakalıdır. Eğitimin bu beş temel vasfını sırasıyla bir daha açıklamak istiyorum.

Eğitim milli olmalıdır: Eğitimin milli olması eşyanın tabiatının gereğidir. Bütün varlıkların bir savunma mekanizmasına, sınırlarını tanımasına, güzel bir münasebet içinde olmasına, geçmişten ders almasına, bugünü iyi değerlendirmesine ve geleceği doğru planlamasına ihtiyacı vardır. Toplum için memnuniyeti, ortak faydayı, ortak değerleri yüceltmeyi, vefalı olmayı, bir arada ve ortak değerler etrafında bütünleşmeyi ancak eğitimin millilik vasfı sağlayabilir. Ortak değerleri yıpratarak ve yok ederek olamaz, ortak değerleri zayıflatan, yok eden ve tarihi süreçte milletleşmeyi sağlayan değerlerin aksini hayata geçiren eğitim milli bir eğitim değildir. Milletin vergisiyle yapılan eğitimin ayrıca milli olmak gibi bir mecburiyeti vardır. Bütün eğitim kurumları önce Türk milletinin milli değerlerine tartışmasız olarak bağlı ve milli değerlere hizmette kusur etmeme sorumluluğu içinde olmalıdır.

Eğitim ilmi olmalıdır: Ben ilimden akıl, ahlak, edep, dürüstlük, karakterli olmayı anlıyorum. Ben ilimden kainatın nasıl var olduğunu, kainatın başının ve sonunun olduğunu, maddenin belli kanunlara tabi olduğunu, bütün evrenin bir düzen ve nizamla var olduğunu, bizim bunu anlamak ve korumak zorunda olduğumuzu,  var olan imkanlar değerlendirilerek daha ileri bir noktaya varabileceğimizi anlamak olarak anlıyorum. İlimden tarihe saygı, hak hukuk ve adaletli olma, araştırma, inceleme, ilerleme, icat etme, keşfetme gibi maddi ve manevi gelişmeleri anlıyorum.

Birleştirici olmalıdır: Millet tarihi süreçte  iyi kötü anıların, doğal felaketlerin, savaşların ve ortak bir kaderin sonucunda oluşmuş bir varlıktır. Eğitim milleti oluşturan maddi ve manevi bağları koparan, dejenere eden bir eylem içinde olamaz, bu durum millet ve milli eğitim ikilisinin bir arada oluşuna terstir. İdeolojik ağır tartışmaların içine düşen ülkeler çok büyük kayba uğramışlardır. Eğitim ilmin ve kardeşlik içinde ilerlemeyi sağlayabilmelidir. Eğitim milli bünyeye bir hançer gibi saplanırsa eğitimin asıl hedefi ortadan yok olur. Bu noktada eğitimimiz büyük bir çıkmaz içindedir. 

Eğitim insan haleti ruhiyesine uygun olmalıdır. Eğitim nesillere tahammüllü olmayı, saygıyı ve sevgiyi, birlikte yaşama aşkını, insanlara zevk ve mutluluk verme duygusunu verebilmelidir. Eğitim toplumu geren, gereksiz tartışmalara sokan, herkesi yargılayan ve "ben de hatalı olabilirim" öz eleştirisini veremeyen, kendini bir fenomen olarak addeden yapısal bir sıkıntıyı beslememelidir. 

Son olarak eğitim araştırma ruhunu nesillere verebilmeli ve araştırılacak çok konunun olduğu bilincini canlı tutabilmelidir.

Sonuç olarak, çağdaş eğitim gibi içi boş laflarla milli değerlere karşı olmanın sonucunda gelinen nokta şudur; dolara bağlanan beyin göçü, uyuşturucu ve alkolün eline düşmüş gençlik, faydacı ve hak tanımaz insanlar, ilmi zenginlik yerine kısa yoldan zengin olmak için ahlak erozyonu, saygının yok oluşu, toplumdaki vurdumduymazlık, nemelazımcılık, kendi değerlerimize düşmanlık gibi çıkmazların içinde boğuşan millet ve binlerce yıllık şanlı bir tarihe karşı kin ve husumet!

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Mehmet BİREY Arşivi