Burak İĞLİKÇİ

Burak İĞLİKÇİ

Küresel çökertme

Küresel çökertme

 

Günlük hayatta elimizden telefonu düşürmeyen gençler olduk, inkar edilemez. Telefonlarımız adeta üçüncü elimiz, kolumuz, bacağımız olmuş vaziyette ve telefonlardan yaptığımız bir çok şeyde boş yere vakit kaybından başka bir şey değil. Kimin kimle nerede ne yaptığı ile o kadar çok ilgilenir olmuşuz ki elleri kanayana kadar yazan yazarların o içimize bir çağlayan gibi işleyen cümlelerinden mahrum kaldık.

Telefonlarımızda dolaşırken gördüğümüz bir sözü güzel diye paylaştık ama ne o sözü yazan yazarın hayatını araştırdık ne de o sözde ne anlatmak istenildiğini. Sadece gözümüze güzel geldi diye paylaştık ve asla altında yatan o derin manayı göremedik. Çünkü akıllı telefonlarımızın bunu da düşünebileceğini zannettik. Tıpkı başka şeyleri düşünebileceğini zannettiğimiz gibi.


Eskiden dışarıda buluşmaya gidildiğinde sohbet sohbeti açar, vakit nasıl geçti anlaşılmazdı. Şimdi bir araya gelmeye kalksak bir birimize nasıl olduğumuzu sormaktan önce oturduğumuz kafenin wifi şifresini soracak hale geldik. Sahi ne oldu bizlere böyle.

Bir araya gelmenin önemini ve anlamını unuttuk. Çünkü telefonu elimize almadığımız dakikalarda kaçırdığımız dedikodu arkadaşımızın nasıl olduğundan daha mühim hale geldi.Artık kurulan tüm arkadaşlıklar, tüm dostluklar çürük temeller üzerine atılıyor ve bir esintide yerle bir oluyorlar. Kimse bir birine güvenmiyor.

Hemen hemen herkes kendisine en çok güvenen insanın arkasından iş çeviriyor. Gençler saygı nedir, kıymet nedir, alın teri nedir bilmiyorlar. Babalarının gecelere belki de sabahlara kadar çalışıp kazandığı parayı çarçur ediyorlar içleri sızlamadan. Kuşak çatışmaları ve kültürel çökertme operasyonları hız kesmeden devam ediyor.

Nesillerimiz teknolojik çağa ayak uydurarak sisteme modern köle olarak farkında olunmadan dönüştürülmüş durumda yukarıda bahsettiğimiz olayın bir kısmı. Daha vahimi kültürel,ahlaki,ailevi,dini ve örfi olarakta sistem tarafından operasyona maruz kaldık. İzlediğimiz diziler ile ailevi yapılarımız bozuldu. Dizilerde ki entrikalardan dolayı hayatımıza yansıyan konuları rol model aldık.

Yaşantılarımızı dizilerde ki yaşamla kıyasladık. Boşanmalar arttı. Sosyal medya hayatımıza yön veren bir akıl hocası haline geldi. Trend modalara uyarak kültürel benliğimizden ayrıldık. İslamifobik,enformatik bilgilerle zihnimiz bulandırıldı subliminal mesajlar ile dini yaşantılarımızdan uzaklaştık. Bayramlarda tatillere gider olduk. Geleneklerimizden böyle uzak kalıyoruz. Etki ajanları topluma istediği gibi yön verebiliyor.


Değerlerimize sahip çıkmalıyız. Yetişen nesillerimizi de değerlerimiz ile büyütmeliyiz.

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Burak İĞLİKÇİ Arşivi